Forex işlemleriyle gelir elde eden birçok yatırımcı, vergi mevzuatıyla ilk kez bu alanda tanışır. Çünkü kazanç dijital bir platformda elde edilir, fiziksel bir işlem yapılmaz ve bu durum çoğu zaman “vergiye tabi mi acaba?” sorusunu beraberinde getirir. İşte bu noktada aslında işin ciddi bir yasal boyutu olduğu unutulmamalı. Forex gelirleri, Türkiye’de belirli kurallar çerçevesinde vergilendirilir. Ancak bu sistem, herkesin bildiği klasik maaş vergisi gibi işlemez. Buradaki kazanç türü, serbest meslek ya da ticari gelir gibi değil, farklı bir kategoriye girer. Ve çoğu zaman da, yatırımcının bunu kendi beyan etmesi gerekir. Yani sistem otomatik olarak sana “şu kadar vergi öde” demez. Bu da demek oluyor ki, konuyu bilmeyen biri ciddi cezai yaptırımlarla karşılaşabilir. O yüzden bu süreci iyi anlamak, gerçekten büyük önem taşır. Forex yatırımı yapanların vergi yükümlülüğü, sanıldığından çok daha sıkı denetime tabidir.
Vergi Mükellefiyeti Nasıl Başlar ve Nelere Dikkat Edilmeli?
Forex üzerinden elde edilen kazancın vergiye tabi olup olmadığına karar vermek için ilk olarak işlem türünün incelenmesi gerekir. Eğer kazanç yurtiçi lisanslı bir aracı kurum üzerinden elde edildiyse, bu kazanç doğrudan tevkifat yoluyla vergilendirilmiş olabilir. Ancak genelde Forex işlemleri yurtdışı platformlar üzerinden gerçekleştiği için bu otomatik sistem devreye girmez. Bu durumda kişinin beyanname vermesi gerekir. Yani vergi dairesine gidip “ben şu kadar kazandım, bunun vergisini ödemek istiyorum” demesi gerekir. Ama bunun da bir sınırı var. Eğer bir yıl içerisinde elde edilen net kazanç belirli bir tutarı geçmiyorsa, beyanname zorunluluğu doğmayabilir. Ancak o sınır geçildiği anda, beyanname vermemek ciddi bir ihlal sayılır.
İşin püf noktası şu: Kazanç elde edilen yılın ertesi yılı mart ayında beyanname verilmesi gerekir. Ama bunun için o yıl boyunca yapılan tüm işlemlerin dökümünü tutmak şart. Sadece kar rakamı değil, yapılan işlemlerin toplamı, zarar edilen pozisyonlar, kesilen komisyonlar gibi tüm detaylar dosyalanmalı. Çünkü vergi hesaplaması net kazanç üzerinden yapılır. Eğer zarar ettiğin bir pozisyon varsa, bu senin vergi matrahını azaltır. Ama bu zararı belgeleyemezsen, kazanç sanki daha büyükmüş gibi vergilendirilir. Bu yüzden belgeleri eksiksiz toplamak şart. Ayrıca beyannameyi internet vergi dairesinden de verebilirsin, fiziki olarak da teslim edebilirsin. Burada önemli olan, doğru zaman aralığında ve eksiksiz beyan yapılması.
Yurtdışı Forex Kazançları Neden Daha Çok Denetime Giriyor Olabilir?
Bu kısım biraz daha hassas. Çünkü Türkiye’de SPK onaylı lisanslı kurumlar dışındaki aracı kuruluşlar, yasal olarak denetlenmez. Bu da demek oluyor ki, kazanç tamamen bireysel beyana kalır. Vergi dairesi ya da maliye, bu tür kazançları tespit ettiğinde daha sıkı bir denetim başlatabilir. Banka transferleri, kripto cüzdan hareketleri, döviz hesapları gibi kanallardan elde edilen verileri inceler. Diyelim ki bir yıl içinde 200 bin TL’lik bir para girişi oldu ama hiçbir gelir beyan edilmedi. Bu durumda Maliye, senden açıklama ister. “Bu parayı nereden kazandın?” sorusunu sorar. Eğer bu para Forex kazancıysa ve beyan edilmemişse, hem ceza hem gecikme faizi hem de yeniden hesaplanan vergi borcu çıkar. Bu tabloya düşmemek için işi baştan doğru yürütmek gerekir.
Ayrıca bazı yatırımcılar yurtdışı kazançlarını “bu sistem Türkiye dışında geçerli, bana bir şey olmaz” diyerek görmezden geliyor. Fakat bu büyük bir yanılgı. Türkiye, uluslararası finansal veri paylaşımı anlaşmalarına taraf olduğu için, yurtdışı kazançlar da tespit edilebilir. Özellikle Avrupa merkezli platformlar üzerinden yapılan işlemler bu açıdan daha riskli. O yüzden kazanç ne kadar büyük olursa, o kadar dikkatli olmak gerekir. Çünkü sistem otomatik işlemese de, geriye dönük inceleme her zaman mümkündür.