Forex piyasasında işlem yaparken fark edilmeden bütçeyi etkileyen birçok kalem var. Bunların başında da makas aralığı geliyor. Bir pozisyon açarken ekranda görülen alış ve satış fiyatı arasındaki fark, aslında yatırımcının daha en başta katlandığı bir maliyet. Bu fark genellikle birkaç pip gibi görünse de yüksek hacimli işlemlerde bu küçük detayın ne kadar önemli olduğunu zamanla fark ediyorsun. Özellikle anlık kararlar alınan piyasalarda, bu aralık stratejinin kaderini değiştirebilir.
Makas aralığı dar olan paritelerde işlem yaparken, pozisyona daha hızlı kâra geçmek mümkünken, geniş spread’li enstrümanlarda bu daha uzun sürebiliyor. Bu durum yatırımcının hem psikolojisini hem de pozisyon süresini etkileyebiliyor. Hele ki sık sık işlem açan biriysen, bu fark toplamda hatırı sayılır bir maliyete dönüşebiliyor. Burada önemli olan yalnızca aralığın genişliği değil, aynı zamanda bu aralığın ne kadar sık değiştiği. Volatilitenin arttığı dönemlerde spread’ler aniden açılabiliyor. Bu da stop-loss seviyesiyle oynayabilecek kadar ciddi bir fark yaratabiliyor.
Makas Aralığı Strateji Üzerinde Nasıl Bir Etki Yapar?
Bir yatırımcı bir pozisyonu açarken genellikle yön tahminiyle ilgilenir. Ancak bu tahminin doğruluğu kadar, pozisyonun hangi noktada kâra geçtiği de önemlidir. Diyelim ki EUR/USD paritesinde yükseliş bekliyorsun. Alım yaptığında, o anda satış fiyatı alış fiyatının altındadır. Yani piyasa senin lehine hareket etse bile, ilk başta spread farkı yüzünden ekside başlarsın. Bu fark, stratejinin kâr/zarar dengesini doğrudan etkiler.
Kaldıraçla işlem yapıldığında bu fark daha da çarpanlı hale gelir. Yani küçük bir spread farkı, büyük bir sermaye üzerinde hissedilir. Burada yatırımcının bilmesi gereken şu: Spread, sadece bir maliyet kalemi değil, aynı zamanda bir risk göstergesidir. Çünkü genellikle likiditenin düşük olduğu veya piyasanın belirsizleştiği zamanlarda spread genişler. Bu genişleme bazı yatırımcılar için fırsatken, bazıları için pozisyonu erken kapatma sebebidir.
Forex piyasasında kısa vadeli stratejiler uygulayanlar için spread daha da kritik hale gelir. Örneğin, scalping yapan biriysen, işlem başına birkaç pip hedeflediğin bir senaryoda spread genişliği tüm kârı silebilir. Bu nedenle yatırımcının yalnızca teknik analizle değil, işlem yapacağı paritenin spread yapısıyla da ilgilenmesi gerekir. Aynı şekilde ekonomik veri açıklamaları öncesi ve sonrası anlarda spread davranışı da değişebilir. Bu anlarda alınacak pozisyonlar, sıradan bir işlemden daha fazla dikkat ister.
Doğru Spread Tercihi Nasıl Belirlenmeli?
Piyasada yüzlerce farklı parite ve enstrüman bulunuyor. Ancak hepsinin spread oranı aynı değil. Genellikle ana paritelerde spread daha düşükken, egzotik paritelerde bu fark açılıyor. Bu yüzden yatırımcı hangi enstrümanla işlem yapacağına karar verirken, sadece trend analiziyle değil, spread politikasına da bakmalı. Yani işlem maliyeti göründüğünden fazlası olabilir. Bazı yatırımcılar swap oranlarına odaklanırken spread’i göz ardı ediyor ama kısa vadeli işlemlerde bu çok kritik bir hata olabilir.
Bir diğer önemli konu da broker tercihi. Aynı paritede farklı aracı kurumlar arasında spread farkı ciddi boyutlarda olabilir. Bu yüzden yatırımcı, işlem yaptığı platformun şeffaflık seviyesini ve spread davranışını iyi gözlemlemeli. Özellikle haber akışının yoğun olduğu saatlerde yaşanan spread sıçramaları, bazı platformlarda daha az hissedilirken bazılarında işlem yapılamaz hale getirebilir. Bu nedenle yalnızca platformun tanıtımı değil, gerçek zamanlı davranışı da dikkate alınmalı.
Yatırımcı, spread’i bir maliyet değil, strateji parçası olarak görmeli. Uygulanacak işlem planı, bu farkı göz önünde bulundurarak hazırlanmalı. Hangi saatlerde hangi enstrümanda spread genişliyor, hangi broker daha istikrarlı spread sunuyor, bu gibi sorulara vereceğin cevaplar, uzun vadeli başarıyı doğrudan etkileyebilir.